20 Nisan 2008 Pazar

Balonla Kapadokya

BALONLA KAPADOKYA

Kapadokya'nın Pers dilinde “güzel atlar ülkesi” anlamına geldiği söylenir. Çok eski çağlardan bu yana yerleşim yeri olarak varlığını sürdürmektedir. Birer doğa harikası olan peri bacaları hem bulunmaz bir doku sunmakta, hem de eski çağlardan bu yana kimi zaman yerleşim mekanları olarak da işlevlerini sürdüregelmiştir. Biz bir gezimizde yıllardır mutlaka görülmesi gereken bir yer olarak işaretlediğimiz Kapadokya'yı 2006 Eylül ayında bir hafta sonunda biraz dolaşabildik. 3 günlük bu süre Kapadokya'yı gezmek için çok sıkışık ve yetersiz bir zaman dilimi, hiç değilse 1 hafta ayırabilmeyi isterdik doğrusu. Gezimizin en önemli ayaklarından biri de sıcak hava balonları (hot air balloons) vasıtasıyla Kapadokya'nın eşsiz vadiler ve peri bacaları üzerinde yaptığımız küçük zamanlı ama bana göre çok keyifli gezi idi. O geziden birkaç çalışmayı bu sunumda izleyeceksiniz.

Gezimiz esnasında güzel atlara pek rastlamadık, hatta hiç ata rastlamadık ama o bulunmaz doğayı vakit elverdiğince dolaşma imkanı bulduk.

Jeolojik Oluşumu (1)

60 milyon yıl önce 3. Jeolojik devirde Toroslar yükseldi. Kuzeydeki Anadolu Platosu'nun sıkışmasıyla yanardağlar faaliyete geçti. Erciyes, Hasandağı ve ikisinin arasında kalan Göllüdağ, bölgeye lavlar püskürttü. Platoda biriken küller yumuşak bir tüf tabakası oluşturdu. Tüf tabakasının üzeri yer yer sert bazalttan oluşan ince bir lav tabakasıyla örtüldü. Bazalt çatlayıp parçalara ayrıldı. Yağmurlar çatlaklardan sızıp yumuşak tüfü aşındırmaya başladı. Isınan ve soğuyan hava ile rüzgârlar da oluşuma katıldı. Böylece sert bazalt kayasından şapkaları bulunan koniler oluştu. Bu değişik ve ilginç biçimli kayalara halk bir ad yakıştırdı: "Peri bacası".

Bazalt örtüsü olmayan tüf tabakları ise erozyonla vadilere dönüştü. İlginç şekilli oluştu. Daha sonraları insan eli, emeği ve duygusu işe koyuldu. Dokuz-on bin öncesine ait yerleşimlerden ilk Hıristiyanların kayalara oydukları kiliselere, büyük ve güvenli yer altı kentlerine kadar uzun bir dönemde büyük bir uygarlık yaratıldı.

Bölge günümüzde turizm açısından büyük bir öneme sahiptir. Avanos, Ürgüp, Göreme, Akvadi, Uçhisar ve Ortahisar Kaleleri, El Nazar Kilisesi, Aynalı Kilise, Güvercinlik Vadisi, Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak Yeraltı Şehirleri, Ihlara Vadisi, Selime Köyü, Çavuşin, Güllüdere Vadisi, Paşabağ- Zelve belli başlı görülmesi gereken yerlerdir.Kayalara oyulmuş geleneksek Kapadokya evleri ve güvercinlikler yörenin özgünlüğünü dile getirirler. Bu evler ondokuzuncu yüzyılda yamaçlara ya kayaların ya da kesme taştan inşa edilmişlerdir. Bölgenin tek mimarı malzemesi olan taş yörenin volkanik yapısından dolayı ocaktan çıktıktan sonra yumuşak olduğundan çok rahat işlenebilmekte ancak hava ile temas ettikten sonra sertleşerek çok dayanaklı bir yapı malzemesine dönüşmektedir. Kullanılan malzemenin bol olması ve kolay işlenebilmesinden dolayı yöreye has olan taş işçiliği gelişerek mimari bir gelenek halini almıştır. Gerek avlu gerekse ev kapılarının malzemesi ahşaptır. Kemerli olarak yapılmış kapıların üst kısmı stilize sarmaşık veya rozet motifleriyle süslenmiştir. Yöredeki güvercinlikler 19. yüzyılın sonları, 18. yüzyılda yapılmış küçük yapılardır. İslam resim sanatını göstermek açısından önemli olan güvercinliklerin bir kısmı manastır veya kilise olarak inşa edilmişlerdir. Güvercinliklerin yüzeyi yöresel sanatçılar tarafından zengin bezemeler, kitabeler ile süslenmişlerdir. Bölge şarapçılık ve üzüm yetiştiriciliği ile de ünlüdür. Kapadokya'yı eskiden ev olarak kullanıyorlardı.Bu yüzden şimdi kalıntılar çıkartılıyor. Bunlar tarihi eser olarak koruma altına alınıyor.


Balonla Kapadokya

Kapadokya'da balonla uçma hizmeti veren özel balon şirketleri var, bu işe niyetlenmişseniz hatırı sayılır bir ödeme karşılığında bu imkanı buluyorsunuz, ama bu sayılır hatıra karşılık da, hatıranızdan kolay çıkmayacak, yaklaşık bir saati biraz geçen bir balon gezisini de cebe koymuş oluyorsunuz.

Sabahın en alaca karanlığında hazırlanıyorsunuz balonla uçabilmek için, otellerden uçulacak yere saat en geç sabah 06 00 sıralarında kalkış için hazırlanan alanlarda olmak gerekiyor.

Mevsime göre bu saat değişebileceği için en güzel tarifle yaklaşık gün doğmadan 1 saat önce orada olmak gerekiyor. Uçuşlardaki amaçlardan biri de gün doğumunu balondan izleyebilmek. Bizim şanssızlığımıza balonumuz biraz geç şişti ve geç havalandı, bu nedenle yukarı çıkmadan daha gün doğmaya başlamıştı.

Sabah nefes nefes ağarırken, orada küçük ikramlarla, kurabiye ve çay içerek balonların hazırlanmasını izliyorsunuz en önce.






























Bir yanda birden balonlara pancar motor gibi ufak motorlar ya da kompresörlerle verilen havalar, birazdan balon az belini doğrultmaya başlayınca ani alevlere bırakıyor.




Bir heyecan başlıyor yavaştan, bir yandan ilk kez böyle bir etkinlikte yer almanın heyecanı, kafada ufak sorular, acaba yukarısı çok mu soğuk oluyor, acaba bu balonlar her zaman istenilen yere inebiliyor mu gibi. Ben sormuştum hatta, hiç Adana'ya filan indiğiniz oldu mu diye , malum rüzgar koşullarına da bağlı bir araç eninde sonunda, iki kolla idare edilen bir araç. Ancak yükselip de pilotların ustalığını görünce zaten bu fikirlerinizden vazgeçip, doyulmaz manzarayı izlemeye başlıyorsunuz.






Hele hava koşulları ve ışık da güzelse, yanınızda da fotoğraf makinanızı almışsanız -almamak düşünülebilir mi?- değmeyin keyfine.








Kalkıştan önce küçük bir eğitim alıyorsunuz, standart balonların sepetleri bölüm bölüm, dilim dilim yapılmış, örgü saz kullanılıyor hafif olduğu için, sepetler balon büyüklüğüne göre değişmekle birlikte bizim balonumuz gibi standart olanlar yaklaşık 6 dilime ayrılmış, her dilime 3-4 kişi binebiliyor. Propan gazı dolu tüpler balonun kubbesindeki havayı ısıttıkça yükseliyorsunuz. Alçalmak için de haliyle aynı havanın soğuması yeterli oluyor, alevi kesiyor pilot ve alçalıyorsunuz.








Uçuşlar o kadar mükemmel oluyor ki, insana sanki balonun dümeni varmış gibi geliyor. Ama bunun izahı çok basit. Kapadokya karasal iklim kuşağının tam ortasında bulunmaktadır ve gece ile gündüz arasında çok büyük ısı farklılıkları vardır. Gece boyunca, vadilerin içinde ve peribacalarının çevresinde bir soğuk hava tabakası birikir. Bu tabaka gün doğumu sırasında tıpkı bir nehir gibi akmaya başlar. Biz de bu güvenilir akıntı sayesinde bu inanılmaz uçuş tarzını hemen hemen yılın her günü yapabiliyoruz.” diyor uçan şirketlerden Anatolian Balloons.








Sonuç itibariyle balonların toplu halde gökyüzünde oluşturduğu bir şölenin içinde buluyorsunuz kendinizi, kah alçalıyorsunuz , kah yükseliyorsunuz, kah yüksek peri bacalarının etrafında tur atıyorsunuz. Aşağıda her firmanın balonlarını izleyen pikaplar var, herkes ineceği yeri biliyor, şaşırtıcı bir şekilde pikapın arkasında ki römorka santim hesabı inen balonu görünce, hayretinizi saklayamıyorsunuz.




İnişte, aşağıda diploma töreni var, hem de en şampanyalısından, uçuş belgelerinizi alıp kutluyorsunuz hem kendinizi hem balona binen arkadaşlarla birbirinizi.




Kaynakça :

1- www.tr.wikipedia.org

Hazırlayan : Süleyman Uçar


2 yorum:

Elif dedi ki...

Balon fotograflari aslinda hepsi birbirinden guzel ama ben bu balonlari cok seviyorum...

Fotograf cekmek ayri bir duygu... Bende cok cok amatorce ilgileniyorum. Insallah zaman icerisinde ilerletirim. Ki ne yalan soyleyeyim boyle fotograflari gorunce daha bi hevesleniyorum :)

Ellerinize ve fotograf makinaniza saglik :)

Süleyman Uçar dedi ki...

Teşekkür ederim ,
Selam ve saygılarımla

Hoş Geldiniz

Bu sayfada, fotoğraflarımı, gezi notlarımı, ayrıca ilgi duyduğum, araştırdığım ve derlediğim, fotoğraf konusundaki bazı bilgileri bulacaksınız. Umarım beğenirsiniz.

Fotoğraflarımı, gezi notlarını ve bilgileri daha geniş bir halde sunmayı hedeflediğim kişisel web sayfama ise http://www.suleymanucar.com adresinden ulaşabilirsiniz.

---------------------------------------------------------------------------
Yasal Not: Sitede yayınlanan tüm fotoğrafların hakları Süleyman Uçar'a aittir.
Fotoğrafların izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.